10 Mart 2014 Pazartesi

Fotoğraflarla 1 Haftam - #40


Fotoğraflarla 1 Haftam, her biten haftayı değerlendirmeye çalıştığım bir yazı dizisi. Bu yazı dizisi kimi zaman o haftayı nasıl geçirdiğimi düşünmemi sağlıyor, çoğu zaman da resimlerle sakladığım anılara dönüp baktığımda yazdıklarımla yeniden geri dönüyorum bu yazı dizisi sayesinde...

Diğer Fotoğraflarla 1 Haftam yazılarım için buraya,
Daha fazla fotoğraf için de İnstagram hesabım burada... :)

Bakalım geçtiğimiz hafta nasıl geçmiş? :)

Bu haftanın ilk yazısını az kaldı Salı gününe geciktiriyordum, ama plan program yapmam gerekiyordu. Affola bu saate kaldı... :)


Geçtiğimiz haftaya böyle enerjik başladım. Whatsapp üzerinden beni motive eden Mero'm sağolsun, bana inandığını ve istediklerimi başarabileceğimi belirtti tekrar. :) Bu küçük görünen kocaman bir şey aslında. Birilerinin sizlere inandığını görmek, hem de bu inanan kişilerin aileniz ve sevdiğiniz ve inandığınız dostlarınız olduğunu bilmek çok çok büyük birşey... :) İyiki varsın Mero'm, bak yine hatırladıkça enerji doldum... :)


İstanbul'u seviyorsunuzdur muhtemelen. Evet bende seviyorum tabii. Ama birçoğu gibi, eriyip bittiğim bir şehir olmadı hiç İstanbul. Ben Bursa'ya ve Ankara'ya özlem duydum uzak kaldığım zamanlarda... İstanbul ile pek bir anımız olmadı bu zamana kadar da doğrusu. Büyüklüğü ve kalabalığı beni korkutur nedense. :) Böyle uzaktan seyretmek çok çok güzel geliyor bana...

Üstteki fotoğraf, Ceyhun Yılmaz'ın haftaiçi Alem fm yayınına girmeden öncesi, Pacya yayını başladığı sırada çekildi. :) Pacya nedir? Radyo'nun görüntülüsü ve Ceyhun Yılmaz'cası... :) Pacya, Ceyhun Yılmaz'ın yayın sırası reklamlarında şiirler okuduğu ve sohbetler ettiği bir bölüm... Onur Yar askere gittiğinden beri daha çok dinleyebilir oldum Ceyhun Yılmaz'ı. Artık radyo yayın saatleri çakışmıyor, sanırım şimdilik... :)


Mart ayları benim için 4 senedir buruk geçiyor. Bundan sonra da Mart ayları hep bir parça buruk geçecek biliyorum. Bunun sebebi, çok sevdiğim bir dostumu kaybetmem. Duygu'm... İnsan dostunu ve çocukluk arkadaşını yitirince, küçük yanlarının da bir kısmını gömmek zorunda kalıyor. Ve sanırım, toprak bizden sevdiklerimizi aldığı için bu kadar güzel kokuyormuş... Öyle diyorlar ve haklılar da sanırım. Unutmayacağım birçok anı yaşadım, üzgünüm anmadan geçemiyorum işte. Ruhun şad olsun, toprağın bol olsun meleğim... 


"Sonunda bitti a dostlar" diye seslendirmek istediğim kitap oldu benim için Muhteşem Gatsby. Sonunda bitti, ve bunun hakkında bir yazı yazmak istemedim açıkçası. Kötü bir kitap değildi. Ama ince olup da bir an önce bitirmek istediğim tarzda kitaplardan biri oldu benim için... Konu bütünlüğünü ben yakalayamadım belki de. Ama Muhteşem Gatsby'ye kadar birçok kişinin de hayat hikayesi eklenmeye çalışılmış. Ancak sonlara doğru tam odaklanabildim. Filmini izleyeceğim en kısa zamanda, bakalım belki o zaman yazarım. :)


Perşembe günüydü, hava güzeldi bu fotoğrafı çektiğimde. :) Nihayet balkona çıkabilmiş olmanın hoşnutluğu vardı içimde. Balkonumuzda oturmayı ve denizi seyretmeyi özlemiştim baya... Ama tamamen balkona çıkmaya daha var. Tamamen dediysem, yaz sonuna kadar. :) 

Perşembe günü yengemlerin de gelmesi ile, bir keyif anı yaşadık balkonda. Gün batımına, gökyüzüne, bulutlara, kısacası doğaya aşık biri olmam sanırım annemden geliyor. İçimizde doğayı geçtim, gökbilimine en çok meraklı olan annem vardır. :) Sanırım benim bu merakım ve bol ilgim de bundan ötürü. Şu yukarıda görünen resimle, içime bir ferahlık geliyor ki; annem ve yengemler ile sohbet eşliğinde manzaraya karşı oturmak nasıl rahatlattı siz düşünün... :))


Cumartesi günü 8 Mart Dünya Kadınlar Günüydü... Benim hayat sahnemin başrollerini oynayan iki kadının kadınlar gününü kutladım bende en çok kadınlar gününde... :) Tabii bu resim eski bir resim. 2008 ya da 2009'dan... Kadınlar, Kadınlarımız, iyi ki varlar değil mi... :) Ablam, annem (iyiki varsınız) ve tüm kadınlarımızın geçmiş Dünya Emekçi Kadınlar Günlerini kutlarım tekrar... :)


Ve buyrun, ailecek geçirilen güzel bir Pazar'dan çıkan en güzel görüntüydü bu da; 3ü birarada... :) Annem, yeğenim Kağan ve ablamı birarada oturur görünce dayanamadım işte. 3 nesil birarada işte. :)

Dün Ablam, eniştem, Kağan ve babaannesigil geldiler bize. Nasıl özleşmişiz yine, Kağan'ımla bir günlük kavuşma yaşadık. Ve haftaya kavuşacağımızın da haberini aldık dün ablamlardan. Kayınvalidesigil dönüyorlarmış, Kağan'ım da bize dönüyor tekrar. :) Hayırlısı artık, son 1 haftaya girdik. Tek bir duruma üzülüyorum, Kağan'ımın anne babasından haftaiçi uzak olmasına. Ama yalan değil, kuzumun geri döneceğine seviniyorum bu durum haricinde. :) 

Dün dolu dolu bir gündü dün, geride bıraktığımız hafta ile beraber. Bu haftada öyle olsun inşallah...
Bugün haftaya ders programım ile başladım. Son 1 haftada, ders programımı net olarak oturtmalıyım Kağan gelmeden...

Bir hafta daha böyle geçti işte. Mutlu ve verimli haftalar diliyorum yeniden cümlemize. :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...