8 Eylül 2015 Salı

Anlatamadım...


Artık yeter, demek bile üzücü gelirken bana; bir paylaşım yapma fikri daha da acı geliyor bana artık. Anlatamadım bu zamana kadar. Çünkü "Artık Yeter" kelimesi, gerekliydi de bu kadarı yeterli gibi bir anlama tekabül etmeye başladı zihnimde... (Kötü günlerden geçiyoruz; dileğim evlatlar sağ olurken vatan da sağolsun, Diye)

Sizler de koyuyorsunuz benim gibi, ailelerin yerine kendinizi; biliyorum. Kızlarımız tecavüzle, oğlanlarımızda şehitlik mertebesiyle yitip gidiyor ülkemde. Bundan önceki yazımda, "bir evladım olursa (Allahım nasip ederse) vicdanlı, merhametli ve okumayı seven biri olsun isterim" demiştim. Dün bu dediğimden utandım; "nice anneler ne hayaller ile doğurmuştu evlatlarını; "Allahımızdan bize emanet" diye" diye düşününce...

Ben bu acılara odaklanıp düşünüyorum. Tüm oyunlara, tüm garip siyaset anlayışlarına öfke dolu olsam da yer yer; küfür etmek saygısızlık yapmak ve o anaların acısına daha da acı katmaktan başka, dualarımla ve tüm bu oyunlara ve dünya malı uğruna merhametsizliği ele alan kişilere merhamet dilemeyi tercih ediyorum...

Öfke öfkeyi, nefret nefreti doğurur... Sevgi ve farkındalığı, olana daha da kötü yanaşmaktan ayırırsak belki daha doğru düzene kavuşuruz. Siyaset üzerinden dostlarınızla ve sevdiklerinizle tartışmayı bırakın bu yüzden, içinde bulunduğumuz duruma anne gözüyle bakın.. Hangi ana, karşı grup olarak görülen bir evladın dahi ölmesini ister mesela? İnsanı insan olarak görmeyi, ayrıştırmamayı öğrenelim içimizde önce.

Bu aralar, "hepimizin suçu bu" nidaları var bir de. Nefret duyanın suçu bu, benim değil. Nefretine ve öfkesine sahip çıkamayıp yakıp yıkanın. Düşünemeyen insanların, halkını değil de kendi çıkarını düşünenlerin suçu bunlar. Bugünden sonra; suçluyu aramaktan başka, yapabileceğin doğruları ara Türkiye'm. Suçlu tayin etmek ile bir yere varılmıyor çünkü ülkemde...

Paylaşım yapmayanları da vatan haini ilan eder olduk bu arada. Nesilimizin büyük hatalarından biri. Kiminin kalbi dayanıyor, kiminin de ruhu. Benim ikisi de dayanmıyor, kapatıyorum gördüğüm haberleri. Kaldı ki, artık baş sağlığı dilerken bile içim sızlıyor. Okumak bile etkilese de; dinlememeyi tercih ediyorum uzun zamandır, okuyorum daha çok. O anne babaların feryatları yetiyor paramparça etmeye beni haberlerde... Acıdan başka paylaşılacak bir şey kalmadı artık işte, gerisi boş...

Sanırım Anlatamayacağım daha fazla. Böyle olaylarda çabuk yoruluyor kalbim ve kapanmıyor hüzün kapısı gönlümün...

Her güne şehit haberlerimiz var yine, her gün baş sağlığı dilemek benim için daha da içler acısı. Yine şehit haberimiz var bugün mesela, yine gözü yaşlı günlerimiz... O ana babaların evlerine nasıl gitti haber? Evlatlarını cansız da olsa, bir kez daha görmek istediklerine karar verebildiler mi? diye düşünüyorum. Son olsun demek bile acı geliyor; kim başlattı ise, bitirsin bu rant savaşını! Allahım bu kötü haberlerin kesildiği günleri görmeyi nasip etsin bizlere...

İyiye güzele ve merhamete doğru olan gönüllerimizin açtığı dua kapıları aralansın, dualarımız kabul olsun diliyorum bugün de. Şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun. Allahım sabır ihsan eylesin, yakınlarına ve cümlemize...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...